27 Eylül 2013 Cuma

Eğer Unutursak ...



Bugün size vizyonda olan bir filmden bahsedeceğim.
"Menekşe'den Önce"..
Bu belgesel formundaki yapıtın konusu Sivas Katliamı..
O günü, hemen öncesini ve sonrasındaki acıyı anlatıyor.. Gözleriniz dola dola izliyorsunuz.. Kimileri dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlıyor.. Çünkü tatmadığınız o acı, bi anda içinize doluyor. Yapanlar yerine siz utanıyorsunuz ..
Filmi izlerken o kadar farklı duyguyu bir arada tattım ki size anlatamam. Hüzün, acı, nefret, kin.. ve dahası!
İnsanların, karşıt olduğu her şeyi yakıp yıkarak ruhlarını nasıl temizlemeye çalıştıklarını bizzat izlemiş oldum. Ama yok, öyle temizlenmiyor işte.. Şimdi düşünüyorum bu acıyı yaşatan insanlar, üstünden 21 yıl geçtikten sonra hala ellerini kollarını sallaya sallaya gezerken, bir an olsun pişmanlık duyuyorlar mıdır? Yoksa gerçekten kalpleri o günkü gibi soğuk mudur? 
Olayı bilmeyenler için burada herhangi bir açıklama yapmicam, çünkü araştırılıp ciddi ciddi üzerinde düşünülmesi gerekilen bi konudur bana göre..

Bundan 2-3 sene önce olayın yıl dönümü gününde, yaşamını yitirenleri andığımda bir arkadaşım bana " aa sen de alevi misin, bilmiyordum, olaya tepkine şaşırdım o yüzden." demişti.
Hayır değilim alevi.
Ama böyle acıların renginin, mezhebinin, ayrımının, türünün olduğunu düşünmedim hiçbir zaman..
İşte şimdi insanlar bir şeyleri söylemeye o kadar çekiniyor ki.. Daha doğrusu kategorize edilmekten o kadar korkuyor ki.. Çünkü artık işler şu şekilde yürüyor; "bir şeye tepki gösteriyorsan, bir diğerine karşısın; birini seviyorsan, bir diğerinden nefret ediyorsun. Bir şeyi severken, aynı zamanda eleştiremezsin. Çünkü sen "o"sun, "bu"sun, "şuna"aitsin.." gibi zırvalıklar işte..

Yahu insanların görüşlerini ifade ettiği, ya da ifade ediş biçimlerinin hoşa gitmediği taktirde öldürüldüğü, yakıldığı, yıkıldığı bir şey karşısında nasıl tepkisiz kalır ki insan ? Nasıl der ki ; "ama sen "şu"sun niye tepki gösteriyosun ki buna?" diye nasıl der? Acıların, ölümlerin rengi yoktur. Eğer insansan yoktur..
Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen değişti mi peki bir şey? Ders alındı mı ?
Hayır.
Kesinlikle kocaman bir HAYIR..
Hala insanlar düşünüyor, tepki gösteriyor ve ölüyor.
Neden?
Çünkü "birileri" diyor ki; "bak bu adam seninle aynı düşünmüyor, senin yaptıklarını yapmıyor, senden değil. Senin hoşuna gitmeyen şeyleri, senin hoşuna gitmeyecek biçimde söylüyor. Ona eyvallah demeyeceğine göre, haydi saldır!" ...
Ve ne yazık ki buna alet olanlar, buna tahammül edemeyip yakanlar.. Ne sizi ne de "yitirilenleri" eğer unutursak yazıklar olsun...


Dipnot: Filmi izleyin. Savunmasanız bile, alakanız bile yoksa da izleyin. Sadece anlamak için..

Yönetmen: Soner Yalçın   /   Müzik: Fazıl Say



Saygıyla

...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder