17 Mayıs 2011 Salı

Aslına bağlı kalmayan restorasyonlar




Kiminin hoşlandığı,kiminin ise sevmediği bir durumdan bahsedeceğim.
Aslına bağlı kalmayan restorasyonlar.
Belki aslına bağlı kalınmamış halinin farklı bir adı vardır ama araştırmalarım üzerine bulamadım ben,bileniniz varsa söylesin.
Beni rahatsız eden şey şu ki,kız kulesi,galata kulesi gibi müthiş,tarihi yerlerin dıştan tarih kokarken,içten çılgınca bir değişime uğraması.Bunu, her iki yapı için de söyleyebilirim.Bu yerlerde,dışarıdayken tarihi bir şeyler görmek,hissetmek ümidiyle bekliyorsunuz.Ama içeri girdiğinizde lüks cafeler,sıcak çikolata kokuları,restorantlar vb.şeyler ile karşılaşıyorsunuz.
Ben sevmiyorum bu durumu.Yıllar önce kız kulesine hiç gitmemişken,uzaktan ona öyle hayrandım ki,ve oraya ilk gideceğim gün kim bilir içerisinde neler vardır o zamana ait,diye düşünürken,gördüğüm manzara karşısında hayal kırıklığına uğramıştım..
Bari oraları bırakın,bari oralardan ticari bir gelir beklemeyin..Zaten giriştir,odur budur alıyorsunuz turistlerden fazlaca(ki o da ayrı bir ayıptır,ama gelenek oldu artık.).

Bomboş bile olsa kalsın oralar..Binbir çeşit kahve kokusu yerine,tarih kokusu alalım oralardan..
Bu tür başkalaşıma uğrayan yerlere gittiğimde asla içeri girmiyorum.Olabildiğince terasından,balkonundan İstanbul'u izlemeye çalışıyorum.
Tabii sadece bu iki yer değil,bu şekilde başkalaşıma uğrayan,birçok yer var..Ama beni en rahatsız eden bu iki yer olmuştu.Çünkü en hayran olduklarım da  bunlardı..
Benim bunu söylememin her ne kadar önemi olmasa da,bu durumdan hiç hoşlanmıyorum ve hoşlanmayacağım.

                                   


Kestikk!

5 yorum:

  1. Kesinlikle katılıyorum sana.. Ben kız kulesine hala hiç gitmedim, hayal kırıklığına uğramak istemiyorum, gitmesem mi acaba? :)

    Bunun gibi yerlerin ticarileştirilmesine alıştık, ama bence bu şekilde lüks olsun şöyle, böyle olsun diye havasını bozmak yerine aynı hava yaşatılarak da ticarileştirilebilir diye düşünüyorum. illa paraya dönüşecekse böyle olsun bari..

    YanıtlaSil
  2. Bence de en azından öyle olmalı..
    Fazla lükssüz yaşayamıyoruz ama..Gittiğimiz herhangi bir yerde kahve makinaları,restorantlar olmasa ne yapardık biz! :)

    Şimdi gitmeni engellemek istemem tabi :) Balkonundan şöyle bir İstanbul'u süzdün mü,içine işleyen huzur,yine de yabana atılacak gibi değil..O açıdan görmeni isterim mesela :)

    YanıtlaSil
  3. Her ikisi için de katılıyorum. Hayal kırıklığına uğramıştım gördüğümde..

    YanıtlaSil
  4. Mavi Tutku, ne yazık ki çoğu tarihi yapı böyle olmaya başladı..Hayal kırıklıklarımız hep devam edecek gibi :/

    YanıtlaSil